Havuz Enfeksiyonları Tatilinizi Zehir Etmesin!

Havaların ısınmasıyla birlikte yüzmek, oyun oynamak veya serinlemek amacıyla kullanılan havuzlar, jakuziler, su parkları ve kaplıcalar mikropların bulaşması için önemli bir risk oluşturuyor. Bu hastalıklar; suyun yutulması, temas edilmesi veya bu suyun buharlaşan zerreciklerinin solunması yoluyla bulaşabiliyor. Suyun içindeki veya havaya karışan kimyasallara maruz kalmak da hastalıklara yol açabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Funda Timurkaynak, havuzdan bulaşan enfeksiyonlar ve önlem almanın yolları ile ilgili bilgi verdi. 

Çocuklar, hamileler ve bağışıklığı zayıf olanlar dikkat! 

Yüzme havuzlarındaki yetersiz klorlama, havuz suyunun uygun şekilde filtre edilmemesi ve havuzu kullanan kişilerin hijyen kurallarına uymaması, bu enfeksiyonların başlıca nedenleridir. Havuz kullanımı sonrası en sık ishal, dış kulak iltihabı, cilt döküntüleri ve ayak mantar enfeksiyonları görülmektedir. Çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler havuzda yüzmeyle ilişkili hastalıklara karşı daha savunmasız kalmaktadır. Özellikle Cryptosporidium (Crypto) adı verilen bir mikrop, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde hayatı tehdit eden hastalığa neden olabilmektedir. Bu bireylerin, bu tür aktivitelere katılmadan önce doktorlarına danışmaları önerilmektedir.

İshal, dış kulak iltihabı ve mantarlar sık görülüyor

İshal:

İshal; havuzlar, jakuziler, su parkları, deniz, göl veya nehirlerdeki suyla bağlantılı salgınlarda en yaygın olarak görülen hastalıktır. Temiz olmayan suyun yutulması ile ishal gelişebilmektedir. İshal olan biri suda bir kaza geçirdiğinde, milyonlarca ishale neden olan mikrop suya karışabilmektedir. Ayrıca, yüzücülerin vücutlarından az miktarda dışkının suya karışmasıyla da mikroplar suya girebilmektedir.

Yüzme sırasında, Crypto, Giardia, Shigella, Norovirus ve E. coli O157 gibi ishale neden olan mikropları yutmak mümkündür. Bu mikroplar, uygun şekilde klorlanmış suda bile mikrop türüne bağlı olarak dakikalardan günlere kadar hayatta kalabilirler. Özellikle Crypto, “su uygun şekilde dezenfekte edilmiş olsa bile 7 günden fazla canlı kalabilir. Kişide ishal varsa havuz, jakuzi gibi alanlardan uzak durulması önerilmektedir. Özellikle Crypto enfeksiyonu olanlar için, ishal tamamen durduktan 2 hafta sonrasına kadar suya geri dönülmemeniz önemlidir. Havuz suyu yutmamak, suya dışkılamamak, çocukları tuvalet molalarına sık götürülmesi ve bezlerinin her saat başı kontrol edilmesi, mikropları sudan uzak tutmak için bezleri havuz kenarından uzakta değiştirmek, sonrasında elleri yıkamak gibi önlemler ishal salgınının ortaya çıkarabileceği sonuçlara engel olabilmektedir. 

Havuz filtreleri ve dezenfektanlar (klor veya brom gibi kimyasallar) mikropları öldürmeye yardımcı olmak için birlikte çalışır. Aynı zamanda klor seviyesinin (1-4 pmm) ve ph ın (7.0-7.8) uygun seviyelerde olduğu denetlenmelidir.

 Dış kulak iltihabı (Yüzücü kulağı)

Dış kulak iltihabı uzun süre dış kulak kanalında kalan suyun neden olduğu bir bakteriyel enfeksiyondur. Bu durum, koruyucu kulak kirini ve cildi aşındırarak bakterilerin çoğalması için nemli bir ortam sağlamaktadır. Çocuklarda yetişkinlere göre daha sık görülmektedir, ancak herkesi etkileyebilmektedir. Bulaşıcı değildir. Orta kulak enfeksiyonundan farklıdır. Kulaktan akıntı, ağrı ve kulakta kızarıklık ve şişlik bulgularıyla seyreder. Dış kulak çekildiğinde veya kulak kanalının önünde çıkan dış kulak kısmına (tragus) baskı uygulandığında ağrı olur.

Korunmak için yüzerken bone, kulak tıkacı kullanılabilir. Baş hareketleri ile kulakta kalan suyun akması sağlanmalıdır. Kulakları iyice kurulamak için bir havlu kullanmalıdır. Su kalırsa, saç kurutma makinesini kulaktan birkaç cm uzakta, en düşük ısı ve hız/fan ayarında kullanarak kurutma yapılabilir. Kulak pamuğu kullanılmamalıdır, kulak kiri kulak kanalını enfeksiyondan korumaya yardımcıdır.

 Ayak mantarı

Ayak mantarı bulaşıcı bir hastalıktır. Enfekte bir kişiyle temas veya havlular, soyunma odaları, saunalar, yüzme havuzları, ortak banyolar ve duşlar, halka açık alanlarda çıplak ayakla yürümek gibi ayak mantarına davetiye çıkarabilmektedir. Korunmak için havuzlar, duşlar ve soyunma odalarında suya dayanıklı terlik veya ayakkabılar giyilmelidir. Kişisel havlu kullanmak ve ayakları iyi kurulamak da önemlidir.

 Cilt döküntüleri

Jakuzi ve kaplıca kullanımı sonrası ciltte follikülit denen döküntü görülebilir. Kirlenmiş suyun uzun süre ciltte kalmasıyla ortaya çıkan bir cilt rahatsızlığıdır. Buna, çevrede (örneğin, suda veya toprakta) yaygın olarak bulunan Pseudomonas aeruginosa adlı mikrop neden olur. Belirtiler; kaşıntılı, kırmızı ve kabarık döküntü ile kıl köklerinin etrafında irin dolu kabarcıklar oluşması şeklindedir. Döküntü, mayonun suyu ciltte tuttuğu bölgelerde daha kötü olabilir. Hafif döküntüler genellikle birkaç gün içinde tıbbi tedavi olmaksızın iyileşir. Ancak, döküntü kötüleşirse veya birden fazla kez ortaya çıkarsa doktora danışılması gerekir. Korunmak için; sudan, özellikle de sıcak küvetlerden çıktıktan sonra mayonun çıkarılıp ve sabunla duş alınması, mayonun yıkanması önemlidir. Kişide açık bir kesik veya yara varsa (özellikle bir ameliyat veya piercingden kaynaklanan) sudan uzak durulmalıdır. Eğer suya girilmesi gerekliyse kesiği veya yarayı tamamen kapatan su geçirmez bandajlar kullanmalıdır. Jakuzi suyunun kimyasal kontrolünün,  klor seviyesi ve Ph kontrollerinin yapıldığından emin olunmalıdır.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

+ There are no comments

Add yours